20 Nisan 2016 Çarşamba

Merhabalar


Merhaba.
Öncelikle şunu belirtmek isterim, 
bir yazıya nasıl giriş yapılacağını bilmemek ayıp olmamalı. Belki biraz basit gelebilir ama yazarken de konuşmaya başlarken de merhaba demek, samimiyet göstermek en önemlisi bizim tabirimizle Allah'ın selamı ile başlamak garip olmasa gerek...

Merhaba  (tekrardan)
Yazım hayatıma ilk adım değil bu tabiki ama en azından şöyle düzeltebilirim: "Düzenli bir yazım hayatına" 
ilk adım atışım diyebilirim. Belki çoğunuzun kafasında 
"Düzenli Yazım hayatı¿"
soru işareti bırakmış olabilir.
(çok tabi bırakmamışta olabilir bunlar hep evham)
şöyle açıklayayım yazmayı, çizmeyi çok seven biriyim.Bulduğu her kağıda bir şeyler yazıp bir şeyler karaladığım için bunları derlemek, toplamak ve dahi okumak  çok zor oluyor. Kaybettiğim, bulamadığım birçok yazım ve çizimlerim gibi... 
(sonradan dolap arasında, okul bahçesinde, merdiven boşluğunda bulduğum yazılarım aklıma geldi de, ilahi ben..)
Kafanızdaki Soru işaretlerini  bir nebze de olsa  gidermişimdir umarım 
(ya benim kafamdakileri ne yapıcaz?)

Öncelikle Size kendimi tanıtmadan önce tanıtılası bir insandan söz etmek istiyorum. dört duvarla çevrili  hayatıma pencere açtırmayı başaran,
küçük bir çocuk gibi düşünürsem şu Ezop masallarındaki kahramanlar olarak Hayal edip  gösterebileceğim,
( her ne kadar kendisini kahraman olarak görmese de, pek mütevazidir kendisi)
Hayatını olmazlarla değiştirmeyip olmazları değiştiren,
fikirleriyle yaşam tarzıyla konuşmalarıyla bunu hayatının her anına uygulayan,
hayatımın Kırılma Noktası olan,
(kırılma dediysem de aklınıza olumsuz bir tabir gelmesin olumsuzluklardan olumlu anlamlar çıkarmayı böyle tabirler kullanmayı çok severim ki şimdiden kendinizi buna alıştırmalısınız)
bana sıkıştığım şu cesaretsizlik odasının kapısını kırdırtan, 
hayatım boyunca hazine kutumdaki en değerli parça olarak kalacak Mösyö'ye sonsuz teşekkürlerimi sunmak isterim. (biraz da hüzünlendim mi? ne sanki)

Şimdi gelgelelim yazmaya...
(Trenin düt dediği zurnanın zırt dediği yer mi yoksa?)
Kendimi tanıtan kısa bir film çekmek yazmaktan çok daha basit bir iştir.Yani illa ki onun da bir zorluğu vardır fakat yazmak gerçekten bambaşka birşey...Kendimi tanıtma cümlelerini oldum olası hiç sevmedim.
(Sanırım aşk, flört meselelerinin etkileri de katkıda bulunmuş olabilir
Her neyse lafa gireyim.
(Kısa keste Aydın havası olsun be Zuhal) Diyarbakır'ın merkezinde 
(Merkez dediysemde Galileo  babam değildir.)
bir bahar sabahı
(Kuşlar,böcekler,kedicikler,pıtırcıklar mevsimi oh ne güzel)
yas evine doğmuşum.
(Bak nasılda pıtırcıklar soldu (dedemin vefatı).Merak etmeyin Küçük Emrah moduna girmeyeceğim.)
Tabi o sıralar 93 senesinin 3 Martı.
(bu tarihi oldum olası hep sevmişimdir)
Annemin nazlısı,
Babamın aylısı,
Abimin asisi,
Ablamın süslüsü,
Bir çocuk olarak büyümüşüm.
(ki hala büyümeye devam etmekteyim) Çocukluğumdan süregelen sanat aşkı daima ufkumun genişlemesine vesile olmuştur. Kendimi bildim bileli ya fırça başında ya da kalemin soluğunda yaşadım herzaman...
Doğuda kadın olmak zordur fakat düşünen bir kadın olmak çok daha zordur Çünkü dogmalardan sıyrılıp kendini ,zihnini değiştirebilen kadın her zaman tehlike içerir..Doğuda kadınlar Günebakan çiçeği gibidir lakin onlar güneşe bakmayı tercih ederken ben hep ayı seçtim.Yaşadığım sürece hep farklı oldum. 
(Kim bilir belki de Günebakan çiçeği değildim.)
Yaşadığım çevre, yaşadığım aile, bildiğim insanlar, tanıdığım fikirler her zaman beni istedikleri bir kalıp içine sokmaya çalıştılar.
(Kalıba sığmam enginlere taşarım)
Halbuki beni sadece ben olarak anlamak kadar basit bir seçeneği seçmediler.Bu konulara girersek satırlarca kelimeler dizebilirim fakat dediğim gibi şu an burada kendimi tanıtmak amacım.
(Amacı geç aman Ali Rıza bey ağzımızın tadı kaçmasın)
yazıya olan tutkum düşkünlüğüm beni buralara kadar sürükledi 
(tee elin Konya'larına)
(Bak sen şu feleğin işine mühendis ol dedi)
hayallerimden vazgeçmiş değilim en büyük hayalim bir sanat galerisinde kendi resimlerimi sergilemek ve günebakan diyarında  kendi memleketimde dimdik ayakta güneşe bakmasam bile nasıl durabildiğimi göstermek için yapmalıyım.
(Bırakın Paris'i hayalimde hayatımda ANADOLU)
Amacıma Gelecek olursak burada sanata dair her türlü paylaşım yapmayı her öğrendiğim bilgiyi siz değerli okurlarla paylaşmayı amaçlıyorum.zenginlik ne kadarına sahip olduğunla değil ne kadarını verebildiğine bağlıdır..Aslında ben de burada öğrendiğim her şeyi her yeni bilgiyi sizinle paylaşarak bu zenginliğe ulaşmayı amaçlıyorum.Umarım yazılarımdan zevk alır ve kendinizden bir şeyler bulursunuz.. Velhasıl şimdiden İyi okumalar..
Esenle kalın  (ya da benle) ...