29 Kasım 2016 Salı

Garipten Yolcuya



Ey yolcu sen kimsin?

Bir gayeden viraneyim
Bahçemin nergisine amadeyim
Dertli dünyaya asudeyim
Zati gönlün divanesiyim


Ey yolcu sen nesin?

Bahr-i Bipayandan bi nebzeyim.
Arif-i billahdan bi kelimeyim.
Kelimeyi tevhidin söyleyeniyim.
İmdi iki hudut arası mülteciyim.


Ey yolcu nerden geldin?

Bir toprağ'ın eşiğinden
Bir nurun beşiğinden
Bir zatın kudretinden
Kovulmuşumda gelmişim.


Ey yolcu nereye gidersin?

Bir nefesin sebebine
Bir hakikatin edebine
Beyazıd-ı Bestaminin nefesinden
Bi-adile kül olmaya gidem...


Bir zamanlar birileri vardı değer yazıtlarına kazınmışlardı.
Bir zamanlar birileri vardı güneşi önüne sürmüşlerdi...
Ve yine bir zamanlar birileri vardı hüdanın yolunda gazaya tereddüt etmeden çıkarlardı..
Gel zaman git zaman dediler ve şimdiki durumun ahvalini  yakın  birkaç sözcük belki biraz şiirle dediler. Garip kulun dertli dilinden şöyle dedim;


Yolcu yoldan mı şaştı?
Yoldan mı döndü?
Yahut birkaç çakala yemmi oldu?
Hani nerde yolun düsturu yolcu?
Nerde ki yollar böyle ıssız kaldı...
Yolun nârı yolcuyu sessizlik mi vurdu?
Yolun yoldaşının ciğeri leşlenip,
akbabalar mı semirdi?
Nerde bu edepli gayenin esefli vücutları...
Şafağı kan kızılı bu yolların,
bad-ı sabadan gayr-ı  soranı mı kalmadı?

Ey yolcu !
Altına saklandığın o nefsin
Gölgesini yakta gel
Şamarını atta gel
Günahını yazda gel.

Ey yol !  
Üstüne konduğun bu gayenin
Gülabını sür de gel
Şimalini at da gel
Güruhunu vurda gel.

Ey Gayem!
Birlen.
Dirlen.
Sana bitmek
Bana dönmek
Yakışmaz...



Dilim böyle yanarken göğsümde
koca bir umutla,
Yüreğimden taşan gamı
Deryaları salıverdim..
İnanmış bir inançla
Yolcunun yola çıkması umudu, duası ve selamıyla...


mahsimazuhal.blogspot.com.tr
Resim: Fausto Zanaro







18 Kasım 2016 Cuma

Ben İnsanım

Berikilerde geldi geçti
Ötekilerde...
Dünde geçti gitti
Bugünde...
Zamanın içinden çıkan her güzel cüz
bire bin verip ,
Toprağı ekti geçti...
Varlığa ne kelam
Yokluğa eman
Arasını sorsalar
Ondan hayli bahtiyar...
El zamandan başka yok yaman
Akrebiyle sokulan
Yelkovanıyla nem arar

Sorsan tabibe ilaç
Der elini hüdaya aç...
Ey gönül , el gönül
Görde uyan gönül.

Bana sordular ezelî
Heyhat ki heyhat..
Duy aşık Yunus'u
Der ben bilmem
ben bilmem...

Bana sordular ebedi
Aman ki ne aman
Gör aşık Rumi'yi
Der ol da yan,
Gel de yan...

Bana sordular insanı heyhat!
Nebbevvi yoluna toz olam,
Dilim ona saz ola,
Bak  aşık Muhammed'e
Der takvanı kuşanda gel
insanı yaşatta gel...

Vel hasıl
Gel kasım
Sor kerem-ü evliya
İnsan mı ben ola
Ben de can-ı veren ala...

Heyhat!
Candan bigafilim
Heyhat!
Yardan binafilim
Şimdi geçse de zaman
Ben hep aynı candayım...

Ben insanım,
Aşka gelen.
Ben insanım,
Yanı veren.
Ben insanım,
Seve gören.
Şimdi tut gönül-ü âçıverem...






Saygı ve hürmetlerimle...

mahsimazuhal.blogspot.com.tr